2019 Yerel Seçimlerine bir yıl gibi kısa bir süre kala Yalova’da siyasi gündem ısınıyor. Gündemde , verilen vaatlerin gerçekleşme oranları, belediye başkanlarının başarı düzeyleri, yaptıkları, yapamadıkları var. Adeta bir ön karne veriliyor. Kalan bir yıllık sürede belediye başkanları peyzaj ve görselliğe yönelik çalışmalarını yoğunlaştıracaklar. Yalova merkezde özellikle şehrin içme suyu hatlarındaki problem gündemde oldukça yer aldı, alacak da.Vatandaş elbette temiz su içme hakkı yönüyle konuya oldukça duyarlı. Belediye bakanlık nezdinde somut adımlar için ön görüşmelerini yapıp bürokratik prosedür çalışmalarını yapıyor. Lakin kalan sürede altyapıya yönelik çalışmaya başlanacak mı, başlanmayacak mı bekleyip göreceğiz…
Gelecek adına siz değerli okurlarımla başka bir açıdan konuya yaklaşacağım.2014 Türkiye’si ile 2019 Türkiye’si arasında çok şey değişti. Teknolojik gelişim ve değişim “Yerel yönetim vizyonu“ yaklaşımında ciddi ölçüde yenilenmeyi zorunlu kılmakta. Sosyal medya kullanımının geldiği bu seviye ve etkenliği öncelikle seçim propagandasının ciddi değişikliğe uğramasına neden olacak. Aday adaylığı süreci bile adaylığı belirlemede büyük etkiye sahip olacak. 2014’de aday adaylarının kartvizit ve projelerini içeren küçük boşürler ile geçen süreç belki de adaymışçasına materyal ve tanırım kampanyası ile yapılmasını zorunlu kılacak. Her partinin aday belirleme süreci elbette farklı. Ön seçim, temayül, kamuoyu yoklaması, anketler, merkez yoklaması …derken aday adaylığı süreci aslında performansa göre belirleyici rol oynayacak. Partilerin bu süreci daha evvelden belirlemeleri ve prosedürü buna göre uygulamaları kendi tabanları tarafından çok iyi takip edilir. Bu prosedürün dışına çıkılması ve adamına göre sürecin yönetilmesi, orası olmazsa burası, burası olmazsa orası..gibi pazarlıkların olması başta partilerin kendi iç dinamikleri ve hakkaniyet çizgisinde her uzaklaşılma ciddi zarar verir. Çünkü oyunun kuralları maç başlamadan bellidir. Maçta oyuncuya göre kural değiştirilirse sonuç ne olursa olsun hep meşruiyet ile gündeme gelecek ve hakkında adaletsizce aday yapılan kişi kamuoyunca kabul görmeyecek, bir sonraki seçimde ise hakkın tecelli etmesi ile vicdanlara hapsolacaktır.
Kamuoyu aslında kentinin eksiklerini, yanlış ve yetersiz yapılan uygulamalarını net olarak ortaya koymalıdır. Bu fotoğrafı net verebilen şehirlerde kim seçilirse seçilsin kentin zaten 5 yıllık programı oluşmuştur. Burada STK’lara büyük görev düşüyor. Basın sık sık geleceğe dönük projeksiyonlar ile farkındalık adına aşama katedilmesinde büyük rol alacaktır. Seçimlere bir yılı aşkın süre olmasına rağmen bence kamuoyu bu gündeme odaklanmaya başlamalıdır. Çünkü en iyi karar ortak olarak alınmış olan karardır, konsessustur. Mesela kişisel olarak Yalova’nın Türkiye Hızlı Tren Ağı içinde muhakkak yer alması gerektiğini yıllardan beri okurlarıyla paylaşan bir hemşehriniz olarak bu düşüncede olan aday benim için bir adım önde olacaktır. Ya da Tıp Fakültesinin ilimizde kurulması amacını ilk sıralara koyan aday benim için değerlidir. Vakıf Üniversitesi söylemi temelinden hareketle eğitime önem veren aday benim için önemlidir…Yerel yönetimler bu parametrelerde ufuk ve vizyon sahibi olan yöneticiler ile aşama katedecektir. Yoksa yerel yönetimler ilgili müdürler ile zaten işleyiş tıkır tıkır yürür. Yeni yerel yönetimler stratejisi bulunduğu yere yön verecek, beldesinin, ilçesinin, ilinin 20 yıl sonrasını hedefleyerek değer katacak anlayışı benimsemiş yöneticilerin artmasını zorunlu kılıyor.
İsimler üzerine değil, plan ve projeleri ile şehirlerine çözümler üretebilen adaylar kabul göreceklerdir yeni yaklaşımda. Plan ve proje üretebilmek için şehre ve hemşehrileri ile içiçe yaşayan, şehrinin gündemine hakim olanlar yarışı önde bitireceklerdir. Siyasette yeni vizyon üzerine çok şey söylenebilir, yazılabilir. Yaşayan kentimizin öncelikleri, çözüm bekleyen problemleri üzerine odaklanmakla başlayalım bence. Sizce yaşadığınız yerin en önemli çözüm bekleyen problemi nedir? Yerel yönetimlerden beklentileriniz nelerdir? Bir düşünelim bakalım neler ortaya çıkacak?
