Yalova’nın gölge abileri vardır. Bu abiler Yalova’nın eski köklü bir ekibidir. Bunlar sağlam takım kurmuşlardır. Yalova’daki her şeyi dizayn etmeye çalışırlar. Başarılı olup olmadıklarını ayrı değerlendirmek gerekir ama yaptıkları iş, her şeyi, her noktayı dizayn etmek için çalışmaktır.

 

 

Siyaseti bunlar dizayn etmeye çalışır. Mesela her partide bir adamları vardır. Bir önceki dönem A partisinde olan birisini bir sonraki dönem B partisinden aday olarak görebilirsiniz. Hangi partinin listesine, listelerine alt kadrolarına bakarsanız bakın bu abilerin dokunuşları vardır. Bunlar dokunduklarını iddia ederler, kimilerine bacanaklarını, kimilerine damatlarının amcalarını, kimisine ise; dayısının, halasının, yengesinin, kız kardeşinin kocasını, falan gibi böyle kimler kendilerine biat etmişleri koyarlar buralara.

Yalnız gölge abilerinin bu ekibi de etliye sütlüye karışmazlar. Açıkça gözüken; hataları, yanlışları kesinlikle söylemezler. Bunlarla ilgili hiç konuşmazlar. Asla kimseyle kötü olmazlar. Gerekirse başkalarını kullanırlar ama kendileri hiçbir biçimde kötü pozisyonlara düşmezler.

Bu ekip tamamen kazanç üzerine kurulmuştur. Sürekli bir menfaatleri vardır ve sürekli bir kazanç sisteminin içinde götürürler işlerini.

Paravan kullandıkları; dernekler, cemaatler, cemiyetler vesaireler olur. Önemli pozisyonlarda olurlar oralarda. Boy gösterirler, reklam yüzleri kullanırlar ama asla kötü olmazlar asla...

Yalova’nın ciddi problemlerine parmak basmazlar.

Bazen aralarından birini çıkartır ya da bir tane saf bulur, onu gazlarlar, sivrileştirirler. İşte kötü adam olacaksa bunu kötü adam yaparlar. Zaten bu kişiyi de gözden çıkarmışlardır. Ya da yok edeceklerdir.

Tüm bu davranışlar bana çok komik geliyor. Bir sürü entrika, alavere, dalavere, kulis yapmalar, örgütsel çalışma yapmalar...

Bunlar çok mantıklı gelmiyor bana. Bazen gizli bir tarikat çok önemli hedefleri kadim koruması gereken bilgiler olan, gizli bir tarikat gibi davranıyorlar.

Halbuki Yalova küçük yani her şey biliniyor, her şey ortaya çıkıyor. Kim kimdir,  kim ne değildir, yani yalan söylemenin, kıvırmanın, dönmenin bugün eksi olup yarın tam tersi, artı kutup olmanın ne manası var bilmiyorum.

Hani bu gölge abiler şu anda bu işten ne kazanıyorlar onu da bilmiyorum. Muhakkak bir kazanç sistemleri de vardır. Eskiden çok güzel bir kazanç sistemleri vardı. Çok iyi kazanan bir sistemleri vardı. Şimdi de var muhakkak ki ama yani helal olmayan mı bir kazanç acaba ?

O makamlarda, mevki de sen yoksun ama senin oturttuğun biri var zaten. Şimdi Yalova‘daki bir çok makam mevki öyle...

Benim sayemde ordasın, ben seni getirdim, biz koyduk onu da biz ayarladık, bunu da biz dizayn ettik. İşte sorsak herkes, birileri her yeri dizayn ediyor,  her yeri onlar örgütlüyor, hangi teşkilata bakarsak bakalım o arkadaşların parmağı var. Sen neymişsin be abi Ali Desidero şarkısını anımsatmıyor değil…

Neyse asıl mesele şu, keşke bu gölge abiler adam gibi, delikanlı gibi, erkek gibi ortaya çıkıp, Yalova’nın geleceği ile ilgili, kentin bugünüyle ilgili gerekli adımları dimdik atabilseler. Etrafındakilere ve herkese şehrin geleceği ile ilgili güzel projeleri sunsalar. Bizler de ikna olsak, çocuklarımıza bırakabileceğimiz güzel bir Yalova için çalışsalar, bir şeyler yapsalar iyi olmaz mı?

Yada bu gölge abiler, en azından açık açık erkek gibi, net muhalefet yapsalar da en azından Yalova‘daki yanlış şeylerin bir kısmını ‘dur’ diyebilmek için faydaları olsa daha iyi olmaz mı?

Olur olur tabi olur ama onun için dedim ya adamlık lazım, erkeklik lazım, insan olmak lazım her şeyden önce acaba bunlar da var mı?

Onu da bir sorgulamak lazım !

Ne kadar az bilirseniz; o kadar şiddetle müdafaa edersiniz.

Bertrand Russell