Yağış rejiminin değişmesinden dolayı ani ve yoğun yağışlar ile karşı karşıyayız. Yurdun değişik yörelerinde bu yağışların getirdiği maddi hatta maalesef ölümlü sonuçlar bizi üzüyor. Bir saatte birkaç aylık yağış alan yerler altyapı problemi olan yerleşim yerlerine verdiği zarar daha da artıyor. Genelde değerlendirirsek yerel yönetimlerin değişen bu yağış rejimine göre zorunlu hale gelen yeni değerlere göre altyapı revizyonu ciddi yatırım gerektiren çalışmaları zorunlu kılıyor. Yağmurun gidebileceği yer kalmayarak ve adeta asfalt yağmur sularını toplayarak derelerin oluşmasına neden olmakta. Her yağmurda özellikle bodrum katları, dükkanlar zarar görmekte, vatandaş için çile olmakta. Yerleşim yerlerinin dışında da yollarda, tarımsal alanlarda, zarar hep büyümekte. Yağmurlar adeta korkulu rüya haline gelmiş durumda.

Öncelikle acil eylem planı yapılarak, her yağmurda görülen zarar alanları tespit edilmeli, mühendislik hesaplamaları ile öncelikle bu zarar gören yerlerin risklerinin azaltılması için yapılabilecekler aciliyetle yapılmalıdır. Daha sonrasında planlı, programlı olarak öncelikle toplumun daha yoğun olduğu yerlerden başlanılarak zararın minimuma indirileceği çözümler ivedilikle gerçekleştirilmelidir. Pek çok yerleşim yeri derelere ulaşımı kolay olduğundan yağmur sularının bertaraf edileceği çözümlerin üretilmesi kolay olacaktır. Derenin kıyısında olup yağmur suyunun adeta dere olarak aktığı taşkınlar kabul edilir değil. 10 metre ötede dere var ve yağmur suları yolda ikinci bir dereyi oluşturuyorsa, evlere, işyerlerine zarar veriyorsa orada hangi yerel yönetici olursa olsun, o yerel yöneticinin başarısızlık hanesine ciddi bir kırık not yazılacaktır.

Altyapının değişen yağış rejimine göre yeniden revize edilerek ciddi altyapı planlaması ve yatırımı ile bir an önce çözümler üretilmesi gerekliliğini yineliyorum. Vatandaş çiçek böcek ve peyzaj belediyeciliğini beklemiyor yerel yöneticilerden. Yağmur yağdığı zaman zarar görmemek istiyor, dere olmuş yollardan işine, evine gitmek istemiyor. Su birikintileri ile göller oluşmadan, rahat bir yaşam sürmek istiyor. Herkes kendi payını alsın lütfen bu ifadelerden. Çünkü zaman geçiyor ve kış daha çetin ve yağışlı geçecek. Bir şeyler yapılacaksa şimdi yapılır. Kışın zaten elimiz kolumuz bağlanır ve sadece izleriz. Düşünün mart 2019 seçimlerine dere olmuş yollardan oy sandığına gittiğinizi. Sandığa memnuniyetsizliğiniz oyla cezalandırmak olacaktır muhtemelen.

En küçük beldesinden metropollere kadar her yerel yöneticinin bence ajandasının ilk maddesi değişen yağmur rejimi karşısında alınacak önlemler olmadıkça başarılı olamaz. Vatandaşın derdine çare olamayanların da hizmete devam etmesini vatandaş istemeyecektir.

                                    Benden demesi…