Kadına yönelik şiddet dünya çapında tırmanırken, Türkiye’den Yunanistan’a, İtalya’dan Fas’a farklı ülkelerdeki veriler aynı acı tabloyu ortaya koyuyor: Kadınlar hâlâ en yakınlarındaki erkekler tarafından hayattan koparılıyor.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında açıklanan veriler ve uzman görüşleri, dünyanın dört bir yanında kadınların yaşamlarının güvence altında olmadığını bir kez daha gözler önüne serdi. UN Women’ın 2024 raporuna göre yalnızca bir yıl içinde 50 bin kadın ve kız çocuğu, partnerleri veya aile bireyleri tarafından öldürüldü. Bu, her 10 dakikada bir kadının kendi yakını tarafından yaşamını kaybettiği anlamına geliyor.

Türkiye’de ise tablo her geçen yıl daha da ağırlaşıyor. 2008’de 68 olan kadın cinayeti sayısı, 2024’te 452’ye yükselerek %565 artış gösterdi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre son 17 yılda 5 bin 122 kadın öldürüldü. Yetkili kurumların ve sivil toplumun paylaştığı farklı raporlar, yalnızca 2024’ün ilk 10 ayında 482 kadının yaşamdan koparıldığını ortaya koyuyor. Bu da Türkiye’de her 27 saatte bir kadının öldürüldüğü karanlık bir gerçeğe işaret ediyor.

“GÜVENDİĞİ ERKEK TARAFINDAN ŞİDDETE UĞRUYOR”
Kadınların büyük bölümü şiddeti en yakınlarındaki erkekten görüyor: Eş, sevgili, baba veya kardeş… Kapalı kapılar ardında başlayan şiddet çoğu zaman yalnızca sokak ortasında yaşanan vahşetle görünür oluyor.
Ekonomik yetersizlikler, toplumsal baskı, korku ve adaletin sağlanamayacağı kaygısı nedeniyle birçok kadın şikayetçi olmaktan çekiniyor. Pek çoğu, gördüğü şiddetin izlerini yıllarca taşıyor; fiziksel yaralar iyileşse de ruhsal travma hayat boyu devam ediyor.

Uzmanlar, bu görünmeyen büyük sessizliğin artık küresel ölçekte bir “gizli salgın” haline geldiğini vurguluyor.
ŞİDDETİN GÖLGESİNDE BÜYÜYEN ÇOCUKLAR “GELECEĞİN FAİLLERİ” OLABİLİR
Şiddetin normalleştiği evlerde büyüyen çocukların, ilerleyen yıllarda aynı davranış kalıplarını gösterme ihtimali oldukça yüksek. Psikologlar, aile içi şiddete tanık olan çocukların ya şiddetin faili ya da mağduru olma riskinin arttığını belirtiyor. Bu nedenle şiddet yalnızca mağdur kadınları değil, toplumun geleceğini de tehdit ediyor.

DÜNYANIN FARKLI ÜLKELERİNDEN ORTAK SES: “ŞİDDET EVRENSEL BİR KRİZ”
Kadına yönelik şiddetin küresel boyutunu anlamak için Yunanistan’dan Küba’ya, İtalya’dan Mısır ve Fas’a kadar uzanan geniş bir coğrafyadan kadınlarla aynı sorular paylaşıldı. Yanıtlar, kültürler ve ülkeler değişse bile yaşanan acının ortak olduğunu gösterdi.
Mısır – Nehad Gamal Eldin
“Şiddet, bireyin fiziksel ve zihinsel sağlığını yok eder; toplumların uzun vadeli gelişimini felce uğratır.”

Yunanistan – Nadia Svilenova
“Şiddet vakaları her geçen yıl artıyor. Yalnızca 2024’te aile içi şiddet olayları %87 yükseldi.”
İtalya – Maria Christina Rossi
“Yeterli adli yaptırım olmayınca şiddet devam ediyor. Kadınlar kendilerini koruyabilmek için yanlarında biber gazıyla dolaşıyor.”

Küba – Aracely Ortega
“Adalet sistemi ve önleyici mekanizmalar yetersiz. Kadınlar güvende hissetmiyor.”
Fas – Hanane Bakki
“Bazı kesimlerde hâlâ ‘koca şiddeti meşrudur’ anlayışı var. Bu kültürel kabuller şiddeti körüklüyor.”
“ŞİDDETİ DURDURMANIN YOLU: EĞİTİM, EKONOMİK GÜÇLENME VE ETKİLİ YASALAR”

Öne çıkan ortak çözüm önerileri:
Eğitim: Toplumsal cinsiyet eşitliği ve empati eğitiminin erken yaşlardan itibaren verilmesi.
Ekonomik güçlenme: Kadınların ekonomik bağımsızlığının sağlanması.
Yasal koruma: Şiddetle ilgili yasaların caydırıcı şekilde uygulanması.

Erişilebilir destek mekanizmaları: KADES benzeri acil yardım uygulamalarının yaygınlaştırılması.
Toplumsal farkındalık: Şiddetin bir “aile meselesi” değil suç olduğu bilincinin yerleşmesi.
KADINLARDAN DÜNYAYA MESAJ: “GÜVENLİĞİNİZ TARTIŞILAMAZ”
Farklı ülkelerden kadınların ortak mesajı ise güçlü ve net:
“Kadınlar yalnız değildir.”
“Şiddete boyun eğmeyin, yardım istemekten çekinmeyin.”
“Erkekler, şiddete karşı aktif sorumluluk alın.”
“Saygı, sevgi ve eşitlik olmadan toplum ilerleyemez.”

SON SÖZ: SESLERİMİZ SUSMASIN
Kadına yönelik şiddet, yalnızca bireysel bir acı değil, toplumların geleceğini karartan bir felaket. Türkiye’den Yunanistan’a, İtalya’dan Fas’a uzanan tüm kadınların ortak çağrısı aynı:
“Bir kadın daha eksilmesin. Bir kadın daha şiddet görmesin.”
Şiddetin değil, sevginin ve saygının konuştuğu bir dünya mümkün. Bunun için farkındalık, dayanışma ve güçlü yasalar hayatî önem taşıyor.
Haber: Fulya Omaç / İzmir
#KadınaŞiddeteHayır
#25Kasım
#BirKadınDahaEksilmesin
#ŞiddetiDurdur
#KadınHakları
#GenderEquality
#StopViolenceAgainstWomen
#KadınCinayetleri



