Ara sokaklar, izbe mekanlar ,yıkık dökük harabe yapılar da değil,
Artık güpegüzdüz ana caddelerde, sokaklarda kıvranan, yıkılmış, boylu boyunca yığılmış uzanmış gençler.
Yürüyüşleri konuşmaları nefretten ziyade acıma hissi uyandıran bizim çocuklarımız.
Emniyetin,zabıtanın yada ilgili ilgisiz görevlilerin yollardan topladığı insanlar.[1]
Bu manzara gelecek ile ilgili ümidlerimin önüne kara bulutlardan bir perde geriyor.
Sisli puslu bir belirsizlik hakim oluyor zihnimde.
İnceden bir sızı,tarifsiz bir keder kaplıyor ruhumu.
İyi ki benim çocuğum yok içlerinde diye şükrederken,
Nice ana babaların gözyaşı ,yürek sancısı ve ümitsizliği gölgeliyor sevincimi.
Öyle ya, onlarda bu milletin bu vatanın evlatları, gördüğümüz manzara, bencilce düşünmeye engel.“Her koyun kendi bacağından asılır”,
“Benden sonrası tufan” “Ne halleri varsa görsünler” diyebileceğiniz türden değil çünkü.
Aynı gemideyiz ,gemide bir gedik açılırsa hepimizin risk altında olduğu duygusuyla yaklaşmak gerekiyor.
Kesinlikle manevi tedbirler alınmalı ve sadece sokaktan toplamak değil mesele kollektif bilinçle yapılması gerken milli mücadele.
Özellikle çok küçük yaşlara kadar inen ve değişik türleri olan bu zehir,bataklığı kurutmak düşüncesiyle tüm kurum ve kuruluşların ve Milletimizin dikkati çekilerek ciddiye alınmalı.
Ciddiye alındığını biliyorum ancak yeterli değil, meselenin manevi rehberlik boyutunda ciddi açıklar var.
ÖzellikleAile Sosyal politikalar Bakanlığı olmak üzere,
Diğer kamu kurum ve kuruluşları ciddi anlamda proje üretmelidirler.
Diyanet işleri Başkanlığının konuyla ilgili özellikle “Amatem”[2] bünyesindeki faaliyetlere eğitimli personel takviyesi ve personelin uyuşturucu ve bağımlılık konusunda bilgilendirme seminerleriyle bildilendirilmesi faaliyetleri takdire değer.
İllerde koordinatör Din görevlileri, kolletktif bilinç oluşturmak manevi rezervlerimizi aktif hale getirmek,konunun inanç yönüyle ele alınması noktasındaki görevleriyle , ciddi bir farkınladık oluşturacaklardır diye umuyorum.
İş işten geçmeden oluşturulacak bilinç ve farkındalık bu mevzuda mesafe alınmasını kolaylaştıracak ve yüz güldürücü sonuçlara ulaşmamaızı sağlayacaktır.
Aksi halde sokaklarında kıvranan iki büklüm olmuş,gelen geçenin ibretle izlediği genç insan manzaraları görülmeyen devam edecektir.
---------
Hz.Peygamberin “sizden biri bir kötülük gördüğünde onu gücü yetyorsa eliyle, ona gücü yetmezse diliyle olmazsa kalbiyle nefretetmek” suretiyle müdahele metodu önerisi , bizzat inananlar olarak meselenin fiili katılımcıları olmamız gereğini ortaya koyar.
Bir peygamber tavsiyesi ve emridir bu.
Ancak son zamanlarda caddelerde sokaklarda yaşanan olumsuz görüntüler karşısında kılını kıpırdatmayan,müdahele konusundaki umursamaz tavırlar, insani duyarlılığmız konusunda ciddi sarsıntı yaşadığımız fikrini güçlendirmekte.
Elinde telefonla selfie çeken, paylaşan,
Bu acı yada olumsuz manzara karşısında sırıtan,güle oynaya sinemaya gelmiş gibi duygusuz hissiz tavırları ve profilleri görmek çok acı.
Bizim de başımıza gelebileceği düşüncesiyle yani empati hissiyle ele aldığmızda, eminim bakış açımız değişecektir.
“İnancmızı açısından uyuşturucu ve türevlerine karşı bakış açımız ve duruşumuz nasıl olmalıdır” konusunda bir veya iki yazımızı daha sonraki haftalarda sizlerle paylaşacağım.
-------------------------------------------------
[1]Amatem; 1983 yılında kurulmuş bir tedavi merkezidir. Alkol ve çeşitli madde bağımlılıklarına dair tedavi yöntemlerinin sunulduğu merkezde; bu konular üzerine araştırmalar da sürdürülmektedir. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanesinde bulunan AMATEM; yalnızca alkol ve madde bağımlılığı sorunu yaşayanlara özel bir bölüm olarak hizmet vermektedir.
Amatem açılımı nedir?
Amatem; Alkol ve Uyuşturucu Madde Bağımlıları Tedavi ve Araştırma Merkezi’nin kısaltmasıdır. Merkez sadece bağımlı hastalara hizmet vermeyi
[1] Not: Uyuşturucu bağımlılığı ve kaçakçılığına dikkat çekmek amacıyla Birleşmiş Milletler (BM) tarafından ilan edilen 26 Haziran Dünya Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü’nde her yıl farkındalık sağlamaya yönelik etkinlikler düzenleniyor ve Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nin hazırladığı Dünya Uyuşturucu Raporu da bu günde açıklanıyor. 26 Haziran’da açıklanan BM 2016 raporuna göre dünya genelinde uyuşturucu bağımlılarının sayısının 29 milyona ulaştığına dikkat çekildi.