NACİ YILDIZ

Yalova belediyesinde birim müdürü.

Önce emniyette, sonra İstanbul belediyesinde görev yaptı. Sonra belediyeler arası geçişle Yalova belediyesine geldi.

Hayatımda gördüğüm en çizgisine sadık arkadaşım.

İzinli olduğu gün bile görseniz, sanki işe gidiyor.

İnsan bir kere  iki günlük sakalı ile gezmez mi? En azından yüzüm dinlensin der traş olmayız. Ama Naci öyle değil. Neden ? Çünkü kendisine saygısı var !

Karşılıklı oturup tost yiyin.

Nasıl yiyeceğinizi karıştırırsınız.

Alt tarafı bir büfe de tost yiyor. Sanırsınız ki; İstanbul SUNSET’te protokoldasınız ! O kadar kibar ve ölçülü.

Onunla bir 51 masasında tanıştım.

51 oynarken onunla, kendimi ANADOLU KULÜBÜNDE gibi görüp, sanki BEZİK oynarmış gibi hissederdim. Sulu şaka bile yapamazdım ona.

Oyun onda kaldığında, hesap gelir, Naci elini arka cebine atıp cüzdanını çıkartır. İtina ile cüzdanını açar (kimsenin görmesine olanak vermeden). İçinden banknotu çıkartır. Banknot sanki ütülü gibi. Ve hesabı öderdi.

Oysa biz ?

Yani masadaki diğer 3 kişi ?

Kimimiz elimizi cebine atar..

Kimimiz gömlek cebinde arar..Buruşuk parayı çıkartıp, hesabı öyle öderdik. 

 

Binicioğlu ile çalıştı..

Koçal ile çalıştı.

Şimdi de Vefa ile çalışıyor.

Tüm koltuklara dokundular, bir tek Naci’nin koltuğuna dokunmadılar. Neden ? Çünkü onun gibisi olmadığını, daha görevleri devralmadan öğreniyorlardı.

Oğluna iş temin etmek için , bir kere olsun makamını ve çevresini siyaseten kullanmadı.

Kızı ile beraber üniversiteli oldu. Hem çalıştı, hem üniversiteyi bitirdi.

Zaman zaman onu çok üzmüşlüğüm oldu. Ama bir kere bile saygısızlık yapmadı.

 

MURŞİT SİLAHTAROĞLU

Gerçek bir İstanbul beyefendisi.

Diş hekimi.

40 yıldır tanırım. İki kardeşler ve ikisi de babaları rahmetli Kemalettin amcaya benzemişler. Ölçülü..Ciddi..Süper kültürlü.

Sinemayı kaçırmaz. Kitap okur. Okuduğu gazete Cumhuriyet. Anlayın artık siz.

Yalova’yı çamur götürür, onun ayakkabılarında zerre çamur göremezsiniz.

Benden iki yaş büyük olmasına rağmen inanılmaz yakışıklı. Karizmatik.

İşine ve dolayısı ile hastasına saygılı.

Harika ve GDO’suz mutfağa sahip bir ailesi var. Sağlıklı yaşar anlayacağınız.

Yalova CHP’nin en büyük kayıp profillerinden biridir.

Böylesine Atatürk’çü ve laik bir kişiliğin CHP Yalova örgütünün içinde olmaması bizimkilerin hatasıdır muhakkak.

Murşit aynı zamanda futbolcudur. Zamanında Esnafspor’un en iyi orta sahalarındandı. Şimdi aklıma geldi; maç oynarken forması bile tertemizdi nedense !

Tek kötü yanı Fenerbahçe’den nefret etmesidir. Nedenini siz anlamışsınızdır herhalde!

 

NEJAT AKKUŞ

AKSA’dan emekli, DOW-AKSA’nın danışman kadrosunda bulunmuş bir KİMYA MÜHENDİSİ

Spor, hayat felsefesi.

Spor yapar. Daima fittir.Sigara kullanmaz.

Gıdasına dikkat eder. Her şeyi ölçülüdür.

Bütçecidir. Parasına dikkat eder.

Hasta BEŞİKTAŞ’lıdır. Öyle ki, kızı eskinin İNÖNÜ’sünde ÇARŞI’nın tribün liderlerindendi.

Futbolu o kadar sever ki; bana göre şuan değil Yalova’nın; ülkenin en iyi takım MÜHENDİSLERİNDEN biridir.

Ama kurtuluş mücadelesi veren Yalovaspor onun farkında bile değildir.

Hele amatör takımlarımız ! Belki ismini bile duymamışlardır. Oysa bilmezler ki Akkuş bir futbolcu kaşifidir.

Ben Aziz Yıldırım olsam, abuk-sabuk adamları yanımda taşıyacağıma onu alır, dibimden bir saniye bile ayırmam.

Nejat’ın tek şansızlığı, bir çoğu gibi Yalova’da yaşayıp Yalova’lı oluşudur.

Dr.Murşit Silahtaroğlu ve Naci Yıldız gibi değildir onunla ilişkim.

Sık-sık kapışırız. Hatta küseriz bile. Çünkü ikimizde KEÇİ gibiyizdir. İnandıklarımızdan ödün vermeyiz.

Ama yiğidi öldür;hakkını ver derler ya; o misal SPOR adamıdır ve SPOR ADAMINA en çok Yalova sporunun ihtiyacı var.

 

AYDIN BİLEK

Tipik bir Kayseri’lidir. Yani kafası non-stop çalışır.

Yalova’nın bilgisayar dehasıdır. Bill Gates’idir desem yeridir.

Bir plan-proje adamıdır.

İnanıyorum ki kafası, uyuyorken bile proje üstüne çalışıyordur.

Yalova’yı yönetmeye mertebesine gelmiş tüm seçilmişler ve atanmışlar hala Aydın Hoca’yı fark edemediler.

Niye ?

Çünkü koltuklarını hak etmediklerini fark edecekler. Onlar için Yalova değil; koltukları önemli.

Amerikan Kültür’de iken, üst kafede simitleri alır, çayı demler, peynir eşliğinde Yalova’yı seyrederken proje üretirdik. Hatta bu alışkanlığımızı YALOVA KAHVALTILARI diye adlandırıp, SİMİTİNİ ALAN GELSİN sloganı ile pekiştirdik. Heyhat ! Kimse gelmedi.

Çünkü Yalova ZEKİ insanlar şehri. Kimsenin ekstradan zeka ihtiyacı yok ki!

Kaprislidir.

Hatta biraz egoisttir. Ama adamdır.

 

FARKEDİLMEK

Şimdi hayatımda yer etmiş insanlardan bu dördünü niye gündeme getirdim?

Önce FARKEDİLSİNLER diye.

Mesela Vefa’nın yerinde olsam Naci’yi BAŞKAN YARDIMCISI yapar etki ve yetkilerini arttırırım.

 

Mesela ASKF başkanı Tamer olsam, Yalova amatör sporunun planlamasının başına Akkuş’u getiririm. Hatta Hakan Suiçmez olsam, YAlovaspor Sportif direktörü yaparım, kendim bile karışmam.

 

Hele hele Muharrem İnce olsam ; olmam ya ,milletvekilliğine Yalova’dan aday olmam, (olmaz ya) Murşit’i aday yapar, silip süpürürüm… Nerdeeee.. Kimbilir sırada daha önce kimler var ?

 

İsmail Mutlu olsam (Kent Konseyi yeni başkanımız) ilk iş olarak AYDIN BİLEK’i alır PROJE DANIŞMANI olarak görevlendirip Yalova’ya bir faydam sağlarım. En azından seçilmiş ve atanmışları DÜRTMÜŞ olurum.

 

 

ORTAK NOKTALAR

Dördü de iyi aile reisi.

Hiçbirisinin alkol ile,kumar ile gece hayatı ile, lak-lak ile vakit geçirecek yapısı yok.

Hepsi kültürlü ve okuyan insanlar.

Dördü de kendilerine saygısı olan bakımlı ve ciddi insanlar.

Dördü de gençliklerinde Atatürk’ün gençliğe hitabesini okuyup, dinleyip gerekli mesajı alarak uygulamışlar ki; şimdiki yaşlarında bu kaliteyi yakalamışlar.

Fark edilmeme sebepleri belli: Çünkü Yalova AKPARTİ zihniyeti ile yönetiliyor !