‘’Keşf ilham  ve  keramet.’’...

Bilginin yerine ikame edildiği gün bu ismismarın  kapısı ardına  kadar açılmıştı aslında.

İçine ne  koyarsanız koyun  kabul dedirtecek ve subjektif değerlemeye açık  ve  müsait bir zemin oluşmuş oluyordu.

Kişiye özel  mahrem  haller olmaktan  çıkıp genelleştirilerek kitleler ( baskı  demiyeceğim ama) etki altına  alınıyordu.

 Youtube de ‘’keramet’’ reklamlarına ve bunun yanında

‘’Keşf ve ilham’’   sohbetlerinin  ‘’Biricik’’ Bilgi kaynağı oluşuna şahit olun.

Sanki sufi düşünce sistematiği ,sadece  rüyalardan ibaretmiş gibi bir kanıya varacaksınız. Zihininizde sorgulama emareleri belirecek, anlamaya çalışacaksınız.

Bildikleriniz ve okuduklarınız ile

Duyduklarınız ve  gördükleriniz arasında  bağ kurmaya çalışacak ancak çoğu  kez ikna olmayacaksınız.

Bu durumu onlar ‘’ teslim ol kurtul’’ bu buhrandan  diyerek tefsir edecek,  ama senin aklın ve duyguların ise itiraz sancıları içinde kıvranacaktır.

İlahiyat bilimleri açısından bakıldığında  meselenin uzun uzun  analizi yapılabilir burada oraya fazla  girmeye gerek yok.

Ancak İslami hayat tarzının ve tavrının sadece ‘’ keşf keramet ve  rüya’’ üçlüsünden  oluştuğu algısı meselenin ne  kadar sıkıntılı bir alan  olduğunu ilan eder.

Tamamen bu zemin üzerinde yapılan  istismardır karşı olduğum  nokta.

Yoksa kimsenin yaşadığı mistik hayat beni ilgilendirmez ve karışmak haddim de  değildir.

Benim düşüncelerim ve  yazdıklarım da  hakikatin tek adresi değildir (haşa)

‘’Ancak buram buram istismar kokan ve insanların inançlarıyla aldatıldığı,akıllarıyla duygularıyla alay edildiği bir ortamı yaşıyoruz’’şeklinde bir düşünceye sahipsem  bunu da  paylaşıyorsam  bunun  fikir hürriyetim açısından değerledirilmesini beklerim.

Bir sufi düşünce insanı için ‘’mahrem’’ olması gereken ,özel kabul edilmesi beklenen ,hatta başkalarının şahid oluşundan hicap( utanma mahcubiyet)duyulması münasip olan bir mevzunun ‘’ reklam  edilerek’’ ifşa edilmesidir  yakışıksız olan.

Konunun  muhataplarının böylesi bir durumdan  memnun halleri adeta bu durumu  körükleyen tavırları meseleye ‘’tevazu’’ faziletinin zayi edildiği bir görünüm vermekte.

Bugün malesef en fazla  göze  batan da  budur.

Ve bu durum..

Maneviyat tüccarlarının(!) komisyoncularının(!) cirit attığı sınırı belirsiz bir problem  alanı olarak ciddi travmalara sebep olacaktır.