Ben yüzme bilmiyorum. Belki ayıp değil ama çok üzücü. Çünkü çoğu kimse çocukları için yüzmenin ne kadar önemli olduğunun farkın da değil. Hele özellikle üç etrafı denizlerle kaplı bir ülkede yaşadığımızı düşünürsek, halkın en az yüzde sekseninin yüzme bilmesi lazım.

Ayrıca, ülkemiz uzun bir yaz mevsimine sahip. Buda bol deniz ve güneş demek. Avrupa da ilkokulda yüzme dersi zorunlu. Bu yüzden herkes yüzmeyi iyi biliyor. Her mahallede, de bir yüzme havuzu var. Halk yüzmeyi kendine bir alışkanlık haline getirmiş.

Ülkemize baktığımız zaman, yüzmek sadece yazlık bir alışkanlık. Sağlık açısından ne kadar yararlı olduğunu bir kenara koyarsak, boğulma oranlarını da göz önüne aldığımız da ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Bu yüzden bir an önce resmi devlet havuzları açılmalı. Çocuklarımız, ‘ağaç yaş iken eğilir’ misali küçüklükten yüzmeyi öğrenmeli. Daha sonrada geleceğin yetişkinleri olarak düşünürsek, bu toplumun büyük bir kısmının yüzmeyi bilmesi demek.

Yüzmeyi, sadece yazlık bir eğlence olarak görmemeliyiz. Bilinçli, yüzebilen bir kitle boğulma olaylarını da en aza indirecektir. Malum, gençler yazın hep denizdeler. Onların hayatları, çok önemli.

Bir de doğu illerinde; nehirlere, kanallara giren gençlerimizi düşünürsek, yüzmenin ne kadar önemli olduğunu görürüz. Bu yüzden, acil olarak okullara yüzme dersi koyulmalı. Şu an için havuz sayısı ne kadar yeterli tabi olarak bu tartışılır. Ama halkın sağlığı, çocukların ve gençlerin mutluluğu, özellikle boğulma vakalarına karşı önlem olarak düşünürsek, ne kadar zaruri olduğunu görürüz.

Bilinçli yüzücü olmak, bir çok hayat kurtaracağı gibi, Avrupa seviyesinde bir gençlik bizi güzel platformlarda temsil edecektir.