O, çok korktuğun şey başına geldi değil mi?
Avaz avaz beraber haykırmıştık dostluğu sabahın enfes kokusunu içimize çeke çeke.
Hatırladın mı?
Selamlar menfaate tebdil olandan beri yürekler yosun bağladı.
Her bülbül payına düşen kadar ağladı biliyor musun saba ezanlarında.
Eeee.. İnsan çok İnsanlık az diye bir cümleyi paylaşırken sen de eklemiştin.
‘’Bir adam satan dan korkarım
Bir de düşmanın kalitesizinden’’diye.....Ne kadar da haklıydın.
Ne kadar öpülesi, övülesi, baş tacı değer varsa çıktı pazara şimdi.
Süfli emelli karanlık ruhlar istila etti vicdan odalarımızı sanki.
Üstüne çullandılar ‘’ucuza kapattılar’’.
Kiralık kafalar peydahlandı birdenbire alaca karanlıkta.
Kuyudan çıkardığımız minik bir köpek yavrusuna bakarken ağlayan gözlerimiz.
Moloz yığınına canlı canlı adam gömen sefillerle karşılaştı aniden. Donakaldık.
Savrulduk, kavrulduk biliyor musun?
Baharın sabahında kırağı görmüş, ayazda kalmış dallar gibi çiçeklerimizi döktük.
Selam menfaate kurban olalı beri,
Yüreklere kar yağdı senden sonra...
Hatırlar mısın ?
‘’Selam verdim rüşvet değil diye almadılar’’diyen fuzulinın dizesine tebessüm ederdik.
‘’Ömrümüzün son demi son baharıdır artık ‘’ hüzzam şarkısını söyletirdin bana.
Yetmezdi.
‘’Söyleyemem derdimi kimseye derman olmasın diye’’ başlayan hicaz şarkıyı isterdin birde.
Senin için okurdum. Hançeremin, sesimin tüm hünerini sunardım sana Allah için bilirsin.
Yapma hocam bu kadar da karamsarlığın alemi yok yav
Deyişime ‘’Gözlerini denizin maviliklerine dikip uzun uzun bakıp
‘’Bunlar daha iyi günler’’ diye karşılık verirdin.
Her şeyin menfaate evrildiği bir dünyanın nasılda yaşanılası olmaktan çıkabileceğini başka hangi cümle anlatabilirdi ki?
‘’Sloganik’’ sözlerle örülmüş,örtülmüş, sentetik( yapay)jest ve mimiklerdeki ‘’ berbat’’ duruşu başka nasıl tarif edebilirdin ki ?
Naylon oyuncaklar gibi sahte.
Bir kulllanımlık kağıt mendilden farksız sloganlarla gün geçirmek kader miydi Allah aşkına.
Savrulduk ve kavrulduk..
Kırağı görmüş dalların çiçekleri gibi şoktayız.
Vuslat bir başka bahara mı kaldı dersin?
Ve sen.....
Alabildiğine ‘’ katkısız’’ olmayı öğretttin bana
Tek farkın insanlık kalitesinde görüleceğini tarif ettin.
Dersimiz hadisti bazen
Bazen islam tarihi
Kimi zaman felsefe
Ama konumuz insandı ‘’ insanlıktı.
‘’Göründüğün gibi ol, yada olduğun gibi görün’dü konumuz.
Korktuğun şey başına geldi değil mi ?
Ölümden korkmak benim zaafım derdin.
Cam fanusa koyun beni ilişmesin tenime kimse deyip, cümlenin ardına vasiyetimdir diye şerh koydurmuştun.
Gülmüştük acımsı bir çehre ile.
Of hocam of..
Kulaklarımda yankılanan her cümlen bir ders şimdi.
Hayat felsefem,meselem.
Din orta yoldur oğlum deyişindeki hikmet sevdirdi bana Dinimi imanımı.
Dini değerleri pazara çıkarmış ondan nemalanan tüccar kılıklı sefilleri görüyor musun...
Ruh gitmiş, şekil kalmış.
Mektubu olmayan zarfa dönmüşüz.
Boş ve anlamsız lakırdıların peşinde ömür tüketmeye talip olanlara ne demeli ?
Hatıralarımda ki her cümlen benim için bir ders şimdi.
Çok özledim seni Aziz hocam çok......
Rahmet diliyorum sana...