Değerli dostlar ülkemiz zor bir konjönktürden geçiyor. Bu bazen örselenme, kıskırılma, bazen , aşkaldırı ve darbe tertibi, bazen de terör girdabı şeklinde kendini gösteriyor. Otuz yılı aşkındır başımıza örülen terör çorabı, biliyoruz ki süreğenliğini, malum örgütün üstün mahareti sayesinde sağlamamıştır. Lojistik ve stratejik destek görmeyen hiç bir yapı, bir devlet karşısında bu kadar uzun süre ayakta kalamaz.
Yıllarca, ülkemizin kontrolünü elinde bulundurmak amacıyla bu örgüt, dünya nizamını elinde tutmak isteyen belli güçler tarafından çok yönlü desteklenmiştir ve adeta vücudun kanayan bir uzvu gibi ülkemize sosyo ekonomik ve moral olarak kan kaybettirmiştir.
Ayağımıza geçirilen bu amansız parangaya rağmen gelişimini ve dönüşümünü istikrarla sağlamayı başaran ülkemiz elde ettiği nisbi zenginlik ve özgüven sayesinde sahip olduğu gücü keşfedip doğrulmaya başlayınca, daha büyük belalara düçar edilmeye başlanmıştır. Son yıllarda yaşadığımız sarsıntılar bununla ilgili. Tarihten gelen potansiyeliyle büyümeye müsait olan bu ülkenin uykusundan uyanması kabul edilemez görülmekte ve devleşmeden kafası koparılmak istenmekte. Çok basit ifadeyle durum budur.
Son günlerde art arda ve çok yönlü olarak yapılan terör saldırıları, siyasi ve ekonomik kumpaslarla ülke diz çöktürülmek isteniyor, bir terör sarmalı içine çekilerek yönetilemez hale getirilmek isteniyor. Bu yetmiyormuş gibi alternatif ittifaklar geliştirdiğimiz ülkelerle ilişkilerimiz bazulup atrafımız tamamen boşaltılmak isteniyor.
Rus büyükelçiye yapılan sikastın anlamı budur. Ama şükür ki ülkemiz ve Rusya bu tertibi fark etme basiretini göstermiş ve oyunu boşa çıkarmışlardır. Bu tertiplerin arkasındakiler, yirmi yaşlarında seçilen bu kurbanlar olmadığı gibi, onları yönlendiren örgütleride değildir, bu akıl tabii ki devlet aklıdır ve onların stratejik çıkarları uğruna hem eylemi gerçekleştirenler kurban gitmekte, hem de devletimiz kurban edilmeye çalışılmaktadır.
Allah ülkemize güç versin, devletimizin basiretini artırsın. Millet olarak bize düşen görevse, sinirlerimizi ve moral gücümüzü sağlam tutarak kertipler karşısında bir kaya gibi sağlam, bir ve bütün olmayı sürdürmek olmalıdır.Soğukkanlı ve metanetli olarak. Zira panik ve birbirine düşme hali böyle durumlarda en büyük tuzak...
Sevgiyle, bir ve bütün kalın.