Ülkemizde din eğitimi her dönemde tartışmalara neden olmuş ve bu gereksiz tartışmalar bazen mağduriyetlere kadar ilerlemiştir. Ülkenin yüzde 99’u Müslüman olmasına rağmen bu tartışmalar, bazen yasaklamalara kadar ilerlemiştir.
Bu tartışmalı süreçler mütedeyyin insanlarda hem müspet eğitimi, hem de dini eğitimi çocuklarına kazandırmak isteyen aileler için bir arayış sonucu İmam Hatip Okulları ortaya çıkmıştır. Aslında İmam Hatipler, her ne kadar ülkede cenaze yıkayacak ve elzem dini hizmetler için açıldığı söylense de işin uygulamasında gerçeğin bu olmadığını ortaya koymuştur.
Bu okullardan mezun olan öğrencilerin önünde değişik barikatlar olsa da, bu barikatları aşmayı başararak her alanlardaki yüksek okullara gidip, farklı meslek mensupları olmayı başarmışlardır.
Günümüzde gelinen noktada bu okullar tartışma alanından çıkmış gibi görünmekte, bu okullarda ard niyet arayanlar, kendilerinin yanıldığını da görmüşlerdir. Günümüzde toplumun her katmanından öğrenci alan bu okullarımızın belirgin bir özelliği de başarılı olmalarıdır.
Günümüzde çok başarılı öğrenciler, Proje İmam Hatiplere yönelse de, normal imam hatiplerde orta seviye öğrenciler okumaktadır. Ama okulu tamamladıklarında başarılarının üst seviyeye ulaştıklarını görebilmekteyiz.
Aslına baktığımızda halkın büyük çoğunluğunun, müspet eğitimle, dini eğitimin aynı anda çocuklarına verilmesini, kendine yetecek kadar dini bilgilere sahip olmasını istemektedir. Ancak eğitim sistemimizin banileri seküler bir eğitim sistemini ülkede konumlamışlar ve bunun üzerinde müfredatlar oluşturulmuştur. Oysa halka rağmen bu dayatma, ülkede uzun süreler kabul görmemiş, bir mücadele süregelmiştir.
Halbuki dini hayat ve inanç insanın doğasında var olan, kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyacı doğru yerden elde edemeyen insan, yanlış yerlerden veya önüne düşen fırsatlara yönelmektedir. Bu ise birçok art niyetli kişilere fırsat sağlamıştır.
Bu yönüyle imam hatipler bu boşluğu ciddi ölçüde doldurmuştur. Marjinal ve sapık düşüncelerden arınmış, donanımlı, marjinallikten uzak, dinine, diyanetine, vatanına ve her türlü değerlerine sahip nesiller inşa eden bu okullarımızın eğitimi, kanımca tüm okullarda uygulanması gerekli bir durum ve ihtiyaçtır.
% 99’u Müslüman olan bir ülkede, okullarımızda seküler bir eğitim verilince, dini ve ahlaki değerlerden yoksun yetişen çocuklarımız, haramı-helalı, doğruyu- yanlışı bilemez oldu. Sonuçta hiçbir engel tanımadan sınırsız bir özgürlük arayışına düştü ve bu sınırsız özgürlüğe asla ulaşamayan gençlik ve toplum, asla mutlu olamaz duruma gelmiştir.
Gerek yediği içtiği, gezip dolaştığı, giydiği kıyafeti, sosyal hayatı, kısaca her davranışında hiç bir kural tanımayan bir topluma dönüşür olduk.
Bu nedenle, İmam Hatip okulları bu ülkenin sigortası haline gelmiştir. Bu okulları bitiren nesil, daha mütedeyyin, mantıklı, aşırılıklardan uzak, değerlerini gözeten ve özgürlüklerin de bir sınırı olması gerektiğini kavrayan bir nesil olarak, marka nesil olmayı başarmıştır.
Bütün bu yorumları yaparken, bu okullarda hiç sorun olmadığını, her mezunun altın kıymetinde olduğunu da söyleyemeyiz. Onlarda da eksiği, gediği olan mezunlar da vardır. Ancak bunlar istisnai durumlardır.
Bu hafta, İmam Hatipler Haftası olması nedeniyle, bu okullarımızı tekrar yad etmiş olduk. Tüm İmam Hatiplilere sağlık, sıhhat, başarı ve huzur dolu bir hayat diliyorum.