Son yıllarda ülkemizde boşanmalar artı. Yalova da bu sırada bayağı önlerde. Herkesin şikayetçi olduğu durum boşanmaların bu kadar uzun sürmesi. ‘‘Kardeşim ben bu evliliği sürdürmek istemiyorum. Neden bu kadar yılımı harcıyorum’’ diyenlerin sesini duyar gibiyim.

Evet çok haklılar. Avrupa da tek bir tarafın istemesi durumunda boşanma gerçekleşiyor. Türkiye’de adam dövüyor, içiyor, aldatıyor, parasız bırakıyor ama yok aile birliği bozulmasın deniliyor.

İyide ortada aile diye bir şey kalmamış ki. Sonra malum kişi eşinin nikahındayken başka birine kaçıyor. Çocuk yapıyor. Soy kütüğü karışıyor. Bir sürü şeyler. Bir kimse bir kimse ile evliliğe zorunlu değil ki. Keşke hiç boşanma olmasa, keşke çocuklar ortada kalmasa. Ama olmayınca da olmuyor.

Boşanma bu kadar zor olmamalı. Resmen, özgürlük ellerinden alınıyor. Hala, ‘’eskiden kocandı kapıya gelir, kocandır döver’’ denile biliniyor.

 Şükür, şimdiki kanunlar kadınları koruyor. Maalesef ölümlere çare bulunamıyor ama gene de kadın hakları çok çok iyi durumda.

Evliliği de o durumlara getirmeden, düzelir demeden çok bekletmemek lazım. Katil ruhlu bir adamla ömür geçmez. Bence bunlardan kurtulmak için sığınma evlerine gitmeli. Bilmiyorum Türkiye de sığınma evi sonrası ev eşyası para veriyorlar mı?

Avrupa da bu ihtiyaçlar karşılanıyor. En azından kadınlar bu konuda rahat. Tabi bu konu uzar gider. Ama lütfen boşanmalar bu kadar uzun olup, insanların hayatı zindana çevrilmesin...