Yasa ile birlikte "İklim Adaleti", "Net Sıfır Emisyon", "Emisyon Ticaret Sistemi (ETS)", "Karbon Kredisi", "Gömülü Sera Gazı Emisyonları" gibi kavramlar hukuk sistemine dahil edildi. Kamu kurumları ile gerçek ve tüzel kişiler alınacak önlemlere uymakla yükümlü olacak.
Kanunla birlikte İklim Değişikliği Başkanlığı geniş yetkilerle donatıldı. Kurum, ETS’yi kuracak, karbon piyasalarını düzenleyecek, sera gazı emisyon izinleri verecek ve sektörleri denetleyebilecek.
ETS Dönemi Başlıyor
Yeni yasa kapsamında, sera gazı salınımına neden olan işletmeler İklim Değişikliği Başkanlığı’ndan izin almak zorunda olacak. Her yıl yayımlanacak tahsisat planlarıyla birlikte, işletmeler belirlenen miktarlarda karbon tahsisatı teslim edecek.
Ayrıca Başkanlık döner sermaye işletmesi kurabilecek. Bu gelirler yalnızca yeşil dönüşüm ve iklim mücadelesinde kullanılacak. Kanun, kurallara uymayan işletmelere 500 bin TL’den 5 milyon TL’ye kadar idari para cezası öngörüyor.
Muhalefet ve STK’lardan Eleştiri
İklim Kanunu, TBMM’de muhalefet partileri ve bazı çevre örgütlerinin eleştirilerine maruz kaldı. CHP’li vekil Ali Mahir Başarır, kanunun yalnızca belirli şirketlerin çıkarına hizmet ettiğini savunarak, "Bu sözde iklim kanunu değil, ticaret yasasıdır" dedi. DEM Parti ve Saadet Partisi milletvekilleri de benzer eleştirilerde bulunarak düzenlemenin doğa ve halk yararına olmadığını vurguladı.
TEMA Vakfı ise yasanın bütüncül bir iklim mücadelesi yaklaşımı taşımadığına dikkat çekerek, "Bu yasa emisyon ticaret sistemini düzenliyor, iklim krizine çözüm sunmuyor" açıklamasında bulundu.
İklim aktivistlerinin gözü şimdi Meclis gündemindeki enerji ve madencilik düzenlemelerinde.