Aysun Arifoğlu Tekin

                    

Hayatımızda temiz bir sayfa açmak, hatalarımıza rağmen kendimizi affedebilmek mümkün mü? Söylemesi kolay ama hayata geçirmesi zor bir durum…

Pişmanlıklarımız, keşkelerle sıralı uzunca birliste. Zaman geçsede ne eskiyi değiştirmeye gücümüz yeter, ne de tam olarak unutmaya. Yaptığımız hatalarınyükünü omuzlarımızdataşır; onları hatırda tutarak,  yeni yaşantılarımıza farkında olmadanzarar vermesine müsaade ederiz.

Elbette geçmişi geri getiremeyiz. Kendimize bir iyilik yapıp bu günü yitirmemek adına, yeninin eskinin gölgesi altında ziyan olmasına müsaade etmeyelim. Kendimizi sevip, affetmekle işe başlayabiliriz.

Kendimizi sevmekle işle başlamak en güzeli değil mi? Her şey sevgiyle başlıyor ve giriştiğimiz tüm işlerin, olayların, ilişkilerin devamlılığını sağlayan, güç kazandıran o kıymetli duygu,sevgi… Ne dersiniz?       

Bir bebek büyütmek, bir hayvan beslemek, çiçek yetiştirmek ve sayamayacağımız birçok şey ne kadar meşakkatli olsa da içimizdeki sevgi tüm zorlukları görmemezlikten gelmemize neden olur.

İnsan olarak kendimize hata yapabilme hakkı vermeliyiz. Seçimlerimizden dolayı kendimizi yargılamaktan ziyade bunu da yaşamam gerekiyormuş, bu hatadan hayata dair dersler çıkararak yolumuza devam etmeliyiz. Her ne yaparsak yapalım, nefes alıyorsak, bir gün daha hayata gözlerimizi açma şansı tanındıysa bize, bunun kıymetini bilmeli ve şükretmeliyiz. Şükür nimeti artırırmış.

İç dünyamız da suçluluk hisseden çocuğun başını okşamalı, ona şans tanımayı ihmal etmemeliyiz. Her ne kadar büyü sekte bazen çocuk olmaya hepimizin hakkı vardır. Ne de olsa eski bir alışkanlık…