Kış üşümesi gibi soğuk,
Fersiz, neşesiz yüzleri gördüm.
Vicdanın kıyılarında sabahlamış
Perişan haller.
Kırağı görmüş hayatlar gördüm kavruk..
Sessiz türküler duydum, ağlamış...
Serçenin üşümesi gibi kışın,
Titreyen dudaklar gördüm,
Dizleri teselli eden elleri...
Eğilmiş kalmış belleri,
Söylemeyi unutmuş dilleri,
Üstüne karlar yağmış başın,
Baharı çabuk geçmiş mevsim,
Sonbahara demirlemiş kalmış.
Sözsüz cümleler kurdum, ağlamış.
Akşamın kapkara rengine inat,
Işıkları yanan odalardan
Şen şakrak kahkahalardan,
Çatal, kaşık sesi ritminde
Zevki sefaya dalmış bedenler arasından
Gözsüz, kulaksız adamlar gördüm yürüyen
Bir tane yürekleri varmış,
O da kanamış…
Mesut AY