Her mahallenin bir bakkalı vardı. Paramız olmayınca yazdırırdık. Paramız olunca öderdik o küçücük bakkal nerdeyse, bu şekilde bütün mahalleyi idare ederdi.

Şimdi büyük marketler açıldı. O eski bakkalları özler olduk. Hatta görüyoruz, birleşip devlete meydan okuyorlar. Nereye doğru gidiyoruz düşünmemek elde değil. Bir market kalkıp devlete baş kaldırıyorsa altında bir şey aramak lazım.

Sen, altı üstü bir marketsin. Kime güveniyorsun?

İnsan olarak bu yapılanları sorgulamadan edemiyorum.

Cennet ülkemin ne zaman bitecek üstünde ki bu oyunlar?

İlaç firmaları zaten birer imparatorluk olmuşlar.

Savunma sanayi, Sağlık, tarım, eğitim bir ülkenin olmazsa olmazlarıdır.

Sen koskoca bir partinin liderine, ‘densiz’ diyebiliyorsan başkalarına güveniyorsundur. Bu tür kişilere gerçek anlamda dur demek gerek. Arkası araştırılmalı. Durup dururken ülke insanına gerginlik yaşatmak bu ülkeye ve Türk Milletine çok büyük bir saygısızlıktır.

Oysa, biz varsak siz varsınız. Biz sizden alış veriş yapmasak kaç ay dayana bilirsiniz. Dışarından ekonomimizin çökmesi için oynan oyunları çok iyi biliyoruz.

Irak’tan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden, Ege’de ki adalardan çıkmadığımız sürece bu ekonomik ambargo daha da fazla uygulanacak.

Türk ekonomisinin çok hassas olduğu bir dönemde bu tür söylemlerle hükümeti becerisizlikle eleştirip, kendi eksiklerinizi görmezden gelip, işi yokuşa sürerseniz, kimden yanasınız diye sorarlar size...

Devlet yetkilileri, bir an önce destek vererek bizim eski bakkallarımızın yaşaması için destek sağlamalı. Bizlerin de halk olarak duyarlı olmamız lazım. Bana ne duygusundan kurtulmamız gerek.

Geçtiğimiz aylarda, Yalova’da ihtiyaç sahibi insanımız ucuz ekmek yesinler diye, ‘Yalova’da Halk Ekmek’ kurulması için imza topluyoruz. Gel bir imza da siz atın diyoruz bir beyefendiye ‘Bana ne ben zaten ekmek yemiyorum’ diyor.

İşte bugün bu durumdaysak, bu tür kişilerin duyarsızlıklarının yüzündendir.

Lütfen duyarlı olalım...