Hastalar ve yaşlılar baş tacımız. Hele bunlar yakınımız ise canımız feda. Ama bir zorluğu var. Hastaya bakarken bir işte çalışamıyorsun. Bütün zamanını hastaya harcıyorsun. Devlet bu bakım için 3 bin 300 Türk Lirası veriyor. Hayat şartlarına baktığınız zaman bu para hiç bir şey değil. Bu parayla bir ay geçinmek nerdeyse imkânsız.

Hasta bezi için ödenen miktar çok cüzi bir rakam. Hasta mamalarının, yarısı ödeniyor. Hastanın silme bezi ilacı ve ihtiyaçları derken bu parada zaten gidiyor. Evet sağ olsun devlet hastanın ihtiyaçlarını karşılıyor ama hastaya bakanı düşünen yok.

Asgari ücret seviyesinde olmalı

Zaten çalışamadığı için sigortası da işlemiyor. Doğal olarak hasta bakanlar mağdur oluyor. Bir an önce hasta bakanlar garantiye alınmalı. Maaşları asgari ücret seviyesinde olmalı. Sigortaları yaptırılmalı.  10 yıl bir hasta bakanı düşünün. Maddi ve manevi olarak zorluklar çekeceği gibi on sene de sigortası işlemiyor. Peki soruyorum ‘Ne yapsın bu millet?

Atasını, anasını, babasını bakım evlerine mi atsın?

Her yere bakım evleri mi açılsın?’

Çözüm odaklı olunmalı

Bu sorun, ülkemizin kanayan yarası. Bir an önce sosyal haklar göstermelik değil, çözüm odaklı uygulamaya alınmalı.

Bakıyoruz yaşlılık veya dul maaşlarına, bu parayla geçinmek çok zor. Bu yüzden tüm maaşlar yurt dışındakiler gibi aynı seviyede olmalı. Emekli maaşları, asgari ücretler aynı seviyede olmalı.

Eşi öldükten sonra, kalanın da ücreti kesiliyor. Günümüzde, hele her gün artan fiyatlar karşısında üç bin-dört bin lira ile geçinmek mucize.

Fiyatlar eşitlenmediği sürece hasta bakanlar, dul, emekliler, hasta ve yaşlıların ücreti sadece insanların hayatlarını zorlaştırmaktan ve süründürmekten bir başka işe yaramayacak...